İngiltere’de 4 Temmuz’da erken seçim yapılacak.
Seçim kampanyasında en çok tartışılan konulardan biri göç; ve ülkede seçim sonrası göçmenlere yönelik nasıl bir politika uygulanacağı merak ediliyor.
İngiltere’ye Türkiye’den gelen göçmenler ise ülkede son zamanlarda yaşananlarla ilgili endişeli olduklarını söylüyor.
Türkiye Araştırmaları Merkezi Direktörü İbrahim Doğuş’a göre özellikle gelir seviyesi düşük mahallelerde ekonomik zorlukların nedeni olarak göçmenler gösteriliyor.
Doğuş, “Siz gelmeseydiniz böyle olmayacaktı gibi gerekçelerle göç karşıtlığı körükleniyor sürekli” sözleriyle bu durumun politikacılar tarafından kullanıldığını anlatıyor.
Ancak Doğuş, her iş kolunda uzun saatler boyunca çalışan göçmenler sayesinde ekonominin döndüğünü de sözlerine ekliyor.
Londra’da yaşayan Türk göçmenler, henüz günlük hayatlarında göç karşıtı söylemler dolayısıyla zorluk yaşamadıklarını, ancak gelecekten ötürü endişe duyduklarını söylüyor.
Türk ve Kürt Toplumu Dayanışma Merkezi (Day-Mer) sözcüsü Aslı Gür ise, “Farage’ın göçmen karşıtı söylemlerinin gündeme gelmesi bizi de endişelendiriyor ve bu atmosfer biz göçmenlerin daha çok içine kapanmasına yol açıyor” diyor.
“Özellikle burada servis sektöründe, sağlık sektöründe, otobüs şoförü olarak ağırlıkta olanlar hep göçmenler. Aslında göçmen topluluklarının ekonomiye katkısı büyük ve bunu da biliyor ülkeyi yöneten kesimler” diye de ekliyor.
Partilerin göç söylemlerinde ne var?
İngiltere’de 2010 yılından bu yana iktidarda olan Muhafazakar Parti, yasal göçe üst sınır getirmek ve ülkeye yasa dışı yollarla giren bazı sığınmacıları Doğu Afrika ülkesi Ruanda’ya göndermek istiyor.
Kamuoyu araştırmalarında açık farkla önde olan ana muhalefetteki İşçi Partisi de seçim bildirgesinde göçü sınırlamayı vadediyor, ancak hükümetin bu konuda başarısız olduğunu öne sürerek Ruanda planına karşı çıkıyor.
2016’daki Brexit kampanyasının önde gelen isimlerinden Reform UK partisinin lideri Nigel Farage ise İngiltere’de net göçü (ülkeye gelenlerle ülkeden ayrılanlar arasındaki fark) sıfıra indirmek istiyor.
Farage bunun yanı sıra İngiltere’nin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nden çekilmesini savunuyor.
Aslında göç uzun süredir ülke gündeminin üst sıralarında yer alıyor. Brexit referandumu öncesi İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden (AB) ayrılmasını isteyenlerin en önemli argümanlarından biri göçün kontrolüydü.
Ancak 2016 yılının sonunda 245 bin olan net göçün 2022’de rekor düzeye ulaşarak 745 bine yükselmesi ülkede pek çok kişi tarafından eleştiriliyor.
İngiltere’de her halükarda seçim sonrası daha sıkı bir göç politikası uygulanabilir.
Ülkedeki göçmenler ise tüm bu tartışmaları yakından izliyor.